9 Temmuz 2012 Pazartesi

Bir Bakış

Bir bakış var ki iki insan arasında, ben varlığını çoktan unutmuşum.
O bir bakış var ki, o iki kişi için çevredeki butun insanlar yok olur.
Ve o bakışı bilenler, anlarlar o anda nasıl yok olduklarını.

Uzun zaman olmuş ben o bakışı görmeyeli. 2 çift gözün arasındaki o bağa şahit olmayalı. Hem bana da kimse bakmamış zaten öyle çok çok senelerdir. Unutmuşum. Belki de birisi bakmıştır ama ben görmemişimdir. Tek çift gözle olmuyor çünkü o sihir.

Anladım ki, artık iyi anlaşabilmek sevmekten, aşktan sayılıyor. Kalpler eskisi gibi deli dolu, eyersiz değil. Kalp sınırlı olunca bakmıyor gözler öyle derin. Hem şu anda benim bahsettiğimden habersiz o kadar çok insan var ki. 

Anladım ki, senelerdir yaptığım bütün saçmalıklar, kendimi ateşe atmalar, gereksiz insanlar için heycanlanmalar, kendini kandırmalar.... hep o bakış içinmiş. Yasıktır (belki de hayırlısı) ki, yaşamamışım. Ve şu yaşımda diyorum ki, keşke bilmeseymişim o bakışı hiç. Özlemini çekmezmişim bu kadar. Senelerdir hayatımda eksik olan şey, ve acıdır ki benim farkında olmadığım şey o sihirmiş.
Masalsı, destansı.

Ne geçmişe bir özlemim ne de geri dönüşüm var benim. Geçmişe ait bir duygu bile kalmadı içimde. Şimdi ben bile bakamam öyle. Ama ben o bakışa, kendimden çok değer vermişim. Bu yüzden hafife aldırtmışım kendimi. Değer görmek yerine, hep ben değer vermişim. "Biri bana öyle baktırsın, biri bana öyle baksın" Sebepsiz, yersiz, gereksiz.

Belki de asla yaşayamayacağım, bir daha asla bana kimse öyle bakmayacak. Her ilişkim sırasında söylediğim "Ne bilmiyorum ama bir şeyler eksik" cümlesindeki boşluklar belki de asla dolmayacak. Ve ben kim bilir, bu yazdıklarımı unutup, kimlerin kapılarında o bakışı dileneceğim. İnsanlık hali işte. Bilmek, farkında olmak yetmiyor bazen. İnsan, aynı hataları tekrar edebiliyor. Kimi zaman değiyor, kimi zaman değmiyor. 

Bir çok şeyi, daha iyi biliyorum herkesten. Ve susuyorum artık. Eksiklerimi tamamlamak için çok yorgun düşmüşüm. Bir hayalin peşinden çok kere boş yere koşmuşum. 

Ve üstelik bunları yazmama rağmen bir vazgeçiş değil bu satırlar, bir farkındalık hali sadece.
Kim bilir, belki bundan sonra daha adam akıllı davranırım kendime.

8 Temmuz 2012 Pazar

Simlerim Denizde

Gece Ve Deniz. Isik yansiyor. Yuzeyde. Kafam guzel. Kalbim cok guzel. Yansimalarda can buluyor. Sanki. Duygumalarimin simleri Denizde. Dalgalar vuruyor bacaklarima. Serin, soguk. Nasi ferah. Ve sonrasinda kumlar. Kirletiyorlar. Guzellikler cirkinlesiyor. Zamanla. Ve onumdeki kadeh bosaliyor Yavas yavas. Bir baksa Ah bir baksa Yetecek bir bakis. Gecmisi silecek. Yeniden nefes bulacak. Yasamadiysa daha once hic, Hissedecek. Tek bir bakisla. Ben nasi bilirim sevmesini. Yurekten, candan sevmesini. Ayik olarak sevmesini. Bilir bu yurek. Bu yurek o kadar derin, O kadar delidir ki, Yakar. Atesten beter yakar. Asklar daha olgun daha artik. Eskisi gibi degil hic bir sey. Yine de nasil gercek. Nasil yurekten. Nasil nefessiz birakan cinsten. Oyle. Delicesine.  Yasak. Cok yasak. Tek kisilik. Yarim birakan cinsten Oyle. Delicesine.