9 Aralık 2010 Perşembe

Ne alakası var?

Ne yazmak lazım şimdi? Ya da ne konuşmak? Belkide susmak lazım gecenin bu saatinde. Gece kuşlarının sesleri, açık penceremden karışıyor sessizliğime. Evet ben gece öten kuşları dinliyorum. Kuşlar, sanki sabahmışcasına şakıyor, penceremin önündeki ağaçlara tüneyip.

İçimdeki duygu ve düşünceleri çıkartıp atmak istiyorum bazen. Bu kadar hissediyor olmak istemiyorum. Bu kadar konuşuyor olmak, düşünüyor olmakta istemiyorum. Ayrıntılardan, koca problemler yaratıyor olmak ne kadarda ağır geliyor aslında bana.
İşte bu yüzden, sanırım gömüyorum ben tekrardan sesimi yüreğime. Paylaşmaya gücüm kalmamış gibi. O yüzden son zamanlardaki eğlenceli yazılarım. Ne kadar eğlencelilerse artık.
Paylaşalım ama hep paylaşalım. Paylaşmak ne güzel değil mi?
Ben ne zaman paylaşsam, 'O ne biçim bir düşünce tarzı, ne saçma şeyler düşünüyorsun' oluyor. Birde; 'Yok öle bişi, ne alakası var'

Ben paylaşınca fazla geliyor işte. Fazla olunca kimsenin umru olmuyor,çünkü kimse o kadar fazla düşünmüyor.
Derinlerde değilim ben buaralar. Derinlerime inme isteğim yok. Bu ne bohem hayat!
Günlük problemlerden bahsetmek, küfretmek, lanet okumak, şikayet etmek. Aslında ne kadar sığ ve basit eylemler benim için. Hem ne kadar derine inersem, o kadar uzaklaşıyorum, en yakın olmak istediklerimden.
Hem ben asla memnun olmuyorum söylediklerinden o zaman. Daha anlamlı konuşsunlar, daha çok anlam versinler söylediklerime istiyorum. O işler öyle yürümüyor.

Mesela bu gün olan şeyi sorgulamak istemiyorum. Zihnimin kenarından bile geçmesin bir saniye düşüncesi ki, ben sormayayım; 'Ne oldu, neden anlatmıyorsun?' diye. Paylaşmak güzel şeydi dimi?

İşte bunun bir tek ben farkındayım bu aralar, ve benden başka kimse farkında değil diye susuyorum susuyorum susuyorum derinlerimde. Saklanıyorum, saklanıyorum saklanıyorum. Günlük şeylerden bahsediyorum. Espriler yapıyorum. Ben bu aralar pek bi komiğim. 'Nerden geliyor aklına böyle şeler?' Paylaşmıyorsak, sesimizin tınısını bozan şeyleri, paylaşmıyorsak suratımızı asan düşünceleri, napalım gülüp eğlenelim ozaman.
Bu kadar yakınken, uzak olmasak keşke. Ah birde keşke sevmesem bu kadar, paylaşmayı, paylaşılmayı.

Ama şimdi susmak lazım, kuşlar ötüyor çünkü, hem belli mi olur belki bir kaç saate çiçekler de açar, güneş de doğar. Hem belli mi olur belki bir gün gökkuşağı bile doğar içimize.
Hem ben ne çok seviyorum...

Hiç yorum yok: