3 Mayıs 2011 Salı

Sevgili İnternetim



Sevgili İnternetim,

Seninle 14-15 sene önce tanıştım ben. Anadolu Lisesi sınavını kazanınca hediye edilen bilgisayarımdan sonra bir kablo aracılığıyla bağlanıyordum sana. Üstelik sana bağlanınca telefonumuzda meşgul çalıyordu. Üstelik o zaman cep telefonları böyle yaygında değildi. Bir tek babamda vardı evde. Arayanlar ulaşamazdı ama benim umrumda değildi.ICQ ve MIRC vardı o zamanlar. Icq numaramı hala hatırlarım. 49057795, ablamınki ise 10'la başlardı. O benden önce kullanmaya başlamıştı seni. O zamanlar klavyeyi bu kadar iyide kullanamazdım üstelik. Bir cümle yazmam 5. dk sürerdi.

Annem bana hiç cinsellikle ilgili bir şey anlatmamıştı, ama ben her şeyi senin sayende öğrenmiştim. İlk periyodumu görünce hiç şaşırmamıştım, ağlamamıştım. Zaten olması gereken buydu. Senin sayende öğrenmiştim. Ailem beni leylek masalıyla da kandıramamıştı. Yine senin sayende.

Bir çok konuyla ilgili bilgileri senden öğrendim ben. Her konuda 2-3 kelime konuşabiliyordum senin sayende. Bilmediğim bir kelime gördüğümde, sana soruyordum. Cahil kalmamak için çok konuştum seninle. Ailemin cevaplayamadığı her şeyi cevapladın. Bana  asla ihanet etmedin. Gerektiğinde beni uyardın, 'Bu sitenin içeriği senin için uygun olmayabilir' die. Sana hiç yalan söylemedim. Hep 18 yaşından küçüğüm tuşuna tıkladım. Küçüktüm ama zamanla öğrendim hangi siteye girip girmemem gerektiğini. Çünkü yanlışlar yapa yapa öğrendim, nasıl karar vermem, nasıl kendimi korumam gerektiğini bu sanal ortamda ve akabinde yaşadığımız gerçek Dünya'da. 

Ben senden öğrendim bu DÜnya'da sapıkların, tacizcilerin, manyakların olduğunu. Ona göre kuşandım, korudum kendimi. Ailem beni korumak için her şeyi yapıyordu ama Dünya toz pembe değildi. Senin sayende öğrendim tanımadığım insanlarla aslında konuşmamam gerektiğini. Senin sayende açtım gözlerimi Dünyadaki çirkinliklere.

Ama sonra sen bozdun. O kadar bozdun ki, terbiyesizleştin. Bozma dedim, yinede bozdun. O kadar bozdunki, şimdi devlet baba atıyor elini olaya. Sana 'Dur' diyor. 'Çocuklarımız öğrenmesin karar vermesini, çoçuklarımız öğrenmesin neyin zararlı olup olmadığını' diyor devlet baba. 'Çocuklarımız yerine biz karar verelim ne okuyup, ne öğreneceklerine' diyor. Demesi lazım zaten. Devlet baba çünkü o. O versin bizim yerimize karar. Önemli değil kaç yaşında olduğun küçüğüm, sen düşünme bunları.

Ve şimdi biz ayrılacağız yaklaşık 3 aylık bir süreç sonunda. Çünkü sen pis, çirkin, kötü, terbiyesiz, ahlaksız bir şey oldun. Dünyamız daha iyi bir yer haline gelsin diye, ayrılmak zorundayız seninle. Çünkü senin barındırdığın pislikler, sansürlenince,  kaybolacak.  Hem bu kadar bilgili, ve farkında olmamıza gerek yok. Gündemi takip etmemize gerek yok bizim. Özel isimler bile pisler hem. İsmi Haydar olandan korkmamız lazım. Ama içim rahat şimdi, çıkmayacak bu Haydar'lar şimdi karşıma.

O kadar rahatladımki senin sansürleneceğini öğrendiğimde. Ben çocuklarımı leylek masalıyla kandırabilceğim çünkü. O yasaklı kelimeyi aratıp bulamayacak benim yavrularım. Hem benim yavrularım, bilmeyecekler kötülük, sapıklık. Hele hele çıplak insan vücudu hiç görmeyecekler. Bilmeyecekler kendi vücutlarını, karşı cinsin vücudunu. Hem ben çocuklarımın yanında içki de içemeyeceğim. Bilmeyecekler madde kullanımını. Yanlış arkadaşlar seçecekler, çünkü bilmeyecekler tecavüz haplarının varlığını, böbrek mafyasının varlığını. Yanlış ortamlara girecekler, her gün olan kötülükleri, sanal ortamdan değil tam hayatın kendisinden öğrenecekler.

Hem benim yavrularım, bilmeyecekler karar vermesini. Ne söyleniyorsa onu yapacaklar. Kendi akıllarını kullanma yetisini kazanamadıklarından ben ne dersem onu yapacaklar. Düşünmeyecekler. Her şey onlar için düşünülecek zaten. Yasağa, 'Neden yasak?' demeyecekler. Ah ne kadar kolay olacak benim için çocuk yetiştirmek. Hem ben başarısız olursam, Devlet Baba yapacak bunu benim için. Kendimi kasmama ve senin düşünmene gerek yok küçüğüm.

Öyle işte, nası sevindim bu sansür olayına, anlatamam. Ama ben seni uyardım. Dinlemedin. Ben sana ağzının payını veremedim ama bak gördün mü? EMİR büyük yerden şimdi. Hakettin ama. Hadi Hepimizin Başı Sağolsun.

Hiç yorum yok: