3 Haziran 2012 Pazar

Rock ve Toplum Bilinci


Bilindiği gibi müzik her zaman insanların kendini ifade biçimi olmuş, insanlar müzik ile sevinmiş, müzik ile hüzünlenmiş, üzülmüş ve müzik sayesinde Tanrıları ile ilişki kurmuştur. Başka bir deyişle, Müzik insanların toplumsal duruşları ile ilgili bir şeydir.
Herkesin bildiği gibi son 60 yıla damgasını vuran rock müzik genel özelliği itibariyle karşı çıkan  ve her şeyi eleştiren bir yapıya sahip olmuştur. Bunun sebebi, kurucularının genellikle 2. Dünya Savası sırasında ya da hemen sonrasında doğmuş kişiler olmalarıdır. Bu kişilerin, yalnızlık, sıkılma ve bir şeylere özlem genel özellikleriydi. Bu özellikleri bu kuşağı bir süre sonra karşı çıkan ve sinirli bir kimliğe büründürecektir. Baby Boomers denilen bu kuşak,  kendisini ifade etmeyi ise, o sıralarda Amerika’da yaygın olan Blues müzik temelinden ortaya çıkan rock müzik ile sağlamışlardır.
Rock Music Beatles, Rolling  Stones, Yardbirds ve The Who gibi, Rock Band’ler ve Eric Clapton, Ginger Baker, Jimmy Page ve Jack Bruce gibi sıkı müzisyenler ile müzikal ve teknik gelişimini sürdürmüş ve bu akım geniş gençlik yığınlarınca hızla benimsenmiş, konserlerde, stat konserlerinde, 45’lik ve 33’lük plak satışlarında bir patlama yaşanmıştır. Bu çok büyük bir Pazar demektir. Diğer taraftan bu gelişme, Hippy Hareketi, Flower Power ve Protest Music gibi akımlara yol açmıştır. Bu dönemde, özellikle Amerika’da Vietnam Savaşı ve Irkçılık karşıtı zeminde gelişen fikirler üniversite gençliği içinde hızla yayılmış, önemli öğrenci protestolarına sebep olmuştur. Bu özgürlük algısı ve toplumu dönüştürme hayali, belki de, politik talepleri olan 68 Gençlik hareketlerinin de nedenlerinden biridir. Joan Baez, Bob Dylan, Crosb-Stills-Nash and Young Protest Müziğin en önemli temsilcileridir. Rock Music kitlelerin politizasyonunda önemli bir rol oynamaya başlamıştır.
Görüldüğü üzere, Rock Muzik, üç gitar, bir davul durumundan öteye geçmiş,  toplumun en dinamik, gelişime en açık ve değişimci kesimi olan genç insanları bir araya getiren ve bu insanların kendilerini belli bir toplumsal bilinç ile ifade etmelerini sağlayan  bir çıkış yolu olmuştur.
Toplumsal bilinç, bir toplumun tarihte ortak yaşadıklarından kaynaklanan davranış, düşünme ve kendini ifade ediş biçimlerinin tümüdür.  Coulson ve Riddell ’a göre, bireyin sosyal varlığının bir ürünü olan bilinci, içinde bulunduğu toplumun, toplumsal koşullanma içinde kendisine aktardığı ve “toplumsal bilinç” olarak tanımlayabileceğimiz bölüm ile kendi öz deneyimlerinden oluşan bilinç bölümünün bütünleşmesinden oluşmaktadır. Tam bu noktada, toplumları daha ileriye götürmeyi sağlayacak bir kavram daha ortaya çıkmaktadır. İnsanın kendini ifade etme özgürlüğü. Bu kavramın ortaya çıkması ise ancak ve ancak demokratik ve toplum bilincinin sindirilmeye çalışılmadığı bir ortamda mümkün olacaktır. Bireysel ve toplumsal bilinçleri sindirilmeye mahkûm olan kişilerin, kendilerini ifade etme özgürlüğüne sahip olduklarının farkında olmaları doğaldır ki, beklenemez. Bu durumda hem o toplumun bireylerine, hem de o toplumu yöneten kişilere büyük görevler düşmektedir. Bireylerin, kendi akıllarını kullanarak sorgulamayı öğrenmeleri, sorguladıkları durumlar ve olaylar için açıklama talep etmeleri, yöneticilerin ise toplumun bu ihtiyaçlarına ve sorgulamalarına karşı hazırlıklı olmaları gerekir. Bulunduğu ortamı sorgulamayan toplumlar yerinde saymaya ve hatta gerilemeye mahkûmdur.
Butun bunlardan yola çıkacak ve Rock müziğe geri dönecek olursak, sanatın bu dalı anarşik yapısına karşın, insanları bir araya getirip, tüketici bir toplumdan, sorgulayan, düşünen ve tepki gösteren bir toplum oluşturmak için bir araç haline gelmiş, insanları birbirine bağlamış ve en nihayetinde toplumun bir kesiminin sesi olmuştur.
İşte Rock Music bireysel ve toplumsal bilinçlerin kesiştiği bir noktada ortaya çıkmış ve bir taraftan yarattığı dev Pazar ki bu iyi bir şeydir, diğer taraftan ortaya koyduğu karşı çıkıcı, eleştirici tavrı ve değişim iddiası ki bu kötü bir şeydir, yarattığı en önemli iki sonuç olmuştur.
Bu bir iyi, bir kötü şey, büyük bir Pazar ve Rock Music’in politik kullanımı, sistem tarafından tesbit edilmiştir. Pazar tarafı dev bir para makinesi haline getirilmiş, Rock Music’in politik tarafı ise törpülenmiş ve sisteme zarasız hale getirilmiştir. 1970’lerin ortalarında, Disco Müziği kitlelere başarılı bir şekilde pazarlanmış ve Rock Music’in politik yönlendiriciği sona erdirilmiştir.  “Easy Rider” Filmi 1969’da vizyona girmiş ve John Lennon Ekim 1980’de anlamsız ve açıklanamaz bir şekilde öldürülmüştür. Bu bir dönemin bittiği anlamına gelmektedir.
Başlangıçta, sisteme karşı bir duruşu olan Rock Music, bir felsefeye, bir ana yaklaşıma sahip olmadığı için bir strateji oluşturamaz, bu nedenle de bir uygulaması olamaz. Bunun sonucu olarak da, felsefesi , stratejisi olanlar tarafından ele geçirilir ve müzik endüstrisi tüm kuralları belirler, bir süre sonra herkes, sistem içinde NICE GUY-USLU ÇOCUK olur. Aksi de çok olası değildir.
Diğer taraftan, Rock Music, bir felsefeye, bir ana yaklaşıma sahip olmadığı için, bir başka taraftan da,  “ Rock, Drug and Sex”  kanalına evrilir. Başlangıçta sisteme karşı olan yapı giderek kendilerine döner, düzeni yıkma iddiası intihar ve uyuşturucu ile kendini yıkmaya dönüşür. Jimmy Hendrix, Janis Joplin ve Jim  Morrison Rock’ın bu yüzünün en önemli örnekleridir.
 Umalım ki, her gün bir başka tartışma konusunun çıktığı ve bireylerin tepki vermekten çekindikleri bulunduğumuz  bu ortam zamanla değişecek, kişiler bir toplum içinde düşünebilen, kendini ifade edebilen ve sorgulayabilen insan olmanın önemini kavrayacaktır. Böyle bireylerden oluşan bir ortamda ise, Atatürk’ün hayalini kurduğu ve biz gençliğe aşılanmış olan ileri medeniyetler seviyesine ulaşmamız an meselesi olacaktır.
Özet olarak diyebiliriz ki, bir zamanlar, bir şeylere karşı çıkmak için, bir şeyler başlatılmıştı, kim bilir belki de yankıları hala devam ediyordur. Belki de en doğrusunu John Lennon söylemiştir;



   “DREAM IS OVER”


3 yorum:

Unknown dedi ki...

Güzelmiş, sevdim..

Firste dedi ki...

teşekkür ederim :)

gorky dedi ki...

Buradan sonuca varamadım :s bağlayamadım bir yere...