21 Ağustos 2010 Cumartesi

Durdurduğun bir Dünya yok!

Bir nefes kadar önemli sanmaktayız kendimizi. Bazı insanların Dünya’ları olduğumuzu düşünürüz, biz olmayınca o Dünya’ların duracağını, bizsiz dönmeyeceğini. Aslında o Dünya’ların bizi ciddiye almakta ne kadar ciddiyetsiz olduklarını farketmek istemeyiz.

Hatta en çok, bu durduramadığımız Dünya’lara değer veririz. Bir kere de dursun, durmaz. Yanlışsın bir kere sen. Oyunsuzsun. İşine gelince pembe yalanları kullanmaktan çekinmeyenler, dürüst olmak adına hoyratça kıracak kalbini. Üstelik farketmeyecekler, senin içine dert olan ciddiyetsizliği. Belki şu anda gördüğünden daha iyisini bile göremeyeceksin. Belki zamanla düzelmeyecek. Belki de çoktan kaybetmiş olduğun bir savaşın içindesin. Kim bilebilir? Ciddiyetsiz de olsa yaşadıkların, göze aldıracak vazgeçmemeyi, bırakıp gitmemeyi.

Şimdilik ise sadece;

Durdurduğum bir Dünya yok. Durduğun bir Dünya yok.

Gel, Bu sefer Dünya’m seninle dönsün.

Düşünme, bırak Dünya’n benimle dönsün.

Hiç yorum yok: