22 Şubat 2011 Salı

Son'lar


Neden son sigaranin son son nefesi bu kadar onemli bizim icin? Ilk paket actigimiz an aslinda ne kadar degersiz o 20 dal. Yakip yakip atabilioruz. Sonra son sigara geliyor. Yaktigimizda hic bitmeyecekmis gibi geliyor. Sonra elimizde bir fitil kaliyor ve biz onu atmaya bile korkuyoruz. Son cunku O. Ona muhtaciz aslinda, birakamiyoruz oyle kolayca o ilk 19 sigarayi biraktigimiz gibi. Aslinda sigara da degil olay ya neyse..

Neden kaybetme korkusu yasamadan uzulemioruz? Illa 'ayrilik' kelimesi mi bizi getiriyor kendimize. Neden Son'lar bu kadar kiymetli? Neden mutlu anlarimizda kirmak, uzmek bu kadar kolay? Son ana kadar farkedemiyoruz kayiplarimizi, kaybedeceklerimizi. Hani buyumustuk biz? Hani bilirdik kaybetmenin anlamini? Pisman olacagimiz sozler soyledigimizi neden hep en son anda farkediyoruz? Bastan alsak, bastan konussak davranmanayacagiz belki de bu kadar saldirgan. Ama olmuyor iste. Insanoglu hic bilmiyor. Elindekini kaybetme korkusu yasamadan ogrenemiyor. Son sigara oldugunu anlamadan, kiymet veremiyor o dumana. Unutulan Ilk'ler var coktan. Kiymetsiz olmuslar bile.
Ama Son'lar hep cok degerli. O Son'lar o kadar uzuyorki bizi, butun gecmisimiz yokoluyor sanki. Butun cekilen ilk acilar, ilk kavgalar, ilk deneyimler onemsizlesiyor. Bir Son kaliyor bizden iceriye.

Hepsi gecmis gitmis bir tek o son cumleler var aklimizda. Son sigara, son ayrilik, son barisma. Son cunku O. Ondan oncesi de yok artik, sonrasi da yok. Adi ustunde Son cunku O.

- Posted using BlogPress from my iPhone

Hiç yorum yok: