17 Mayıs 2011 Salı

Dayan Derler

Evet sinirlerim bozuk, çok bozuk, hatta sinir falan kalmadı. Yazmanın ve sacmalamanın işe yarayacağını pek düşünmüyorum, ama yine de yapıorum. Belki elime bir bıçak alıp kendime saplamaktan kurtarır beni. (Korkmayın nan ölsemde yapmam öle bişi ;))Böyle diyip intahar edermişim bide nan, hakkaten iyi olur. İsmimi bilen 3-5 insan hep hatırlar ama işte o zaman. Ayrıca küfür içerebilir bu yazı.

İnsanlar var çevremde bir sürü ama insandan insana da fark var işte aga. Bazısının tek eğlencesi sensindir. Yüzüne bile tükürmezsin. Egosuna masturbasyon malzemesi olursun. Ve utanmaz. Nie utansınki, sen 'Atar yapsan, hakkını savunsan, kendini korusan eline ne geçicek?' zihniyetteki insanlarla okuyorsun. Hatta sende artık öyle oldun. Aman dayı, aman ayı derken, insan ve hayvan arasındaki farkın ne olduğunu çoktan unuttun.

Sonra başka insanlar var. Seni çökertmek için sana söylenen cümlelere sinirlenenler. Onlar arkadaşların. Onlar adam. Onlar nolursa olsun yanında, seninle aynı yollarda yürüyorlar. Hemen yanıbaşında. Onlar dost, onlar can, onlar adam. Onlar sakinleştiriyorlar seni. 'Aman' diyorlar 'Aman ha gayret' Bütün paylaşımların onlarla, içsen onlar topluyorlar seni, uyuduğunda yorganını paylaşıyorlar. Hayatın yükünü hafifletmeye çalışıyorlar.

Sonra bir diğer grup, fazla yakın olmadığın, aynı yolda değil ama paralel yollarda yürüdüğün. Onlar başka adam. Senin gibi fırlama gözükmüyorlar. Öyle yanlarına kolay kolay yaklaşılmaz. Hayatta bir duruşları var. 'Bu adam benim ismimi kullanarak senin moralini bozamaz' diyorlar.  'Buna bir dur demek lazım!' Söylenen bir kaç cümle, ama ne kadar adam o cümleler. O cümleler ne kadar güçlü çıkıyor 2 dudak arasından. Ama sen unuttun ya çoktan haklarını, bu sefer sen 'Aman' dersin. 'Buraya kadar geldiniz, ben alıştım, sizde takmayın kafanıza,aman ters bişi yapmayın, dikkat çekmeyin, işinizi halledip gidin bir an önce' . Kalan sağlar bizim olsun.

Evet 'Dayan!' derler, ama nereye kadar. Dayanmanın sınırı nedir? Ne kadar zorlanabilir bir insan? Emeklerinin karşılığını ne kadar alamaz insan?

PS: Yazı ithaf etmem ben pek insanlara, ama bu yazım sevgili Aslan'a(o kendini biliyor), Denize, Topiğe ve Aylo'ya gelsin. Hayatta her şey istediğiniz gibi olsun. Bense.....Ben bilmiyorum..Daha neler olacak ben gerçekten bilmiyorum...

3 yorum:

Gökhan Kutluer dedi ki...

Bir kriz anında yazıldığı halde baştan savma olmamış bir yazı. Üç tane şablon oturtup üstlerine bir şeyler giydirmen de çok yerinde olmuş, bayıldım. Hem anlamayı kolaylaştırıyor hem de hükmü verirken daha net olabiliyorsun.

Dayanmanın sınırına gelince: Etrafında senin iyiliğini isteyen insanların sayısıyla doğru orantılıdır bu durum. Onlar varken hep dayanırsın inan bana.

viva dedi ki...

Okurken cümlelerden tüm sinirin ve sitresini hissettim, güzel yazabiliyorsun : )
Tabii hos seyler degil bunlar ve bende kendi fikrimi söyleyim bu "dayan" konusunda, tecrübeye dayanarak söylüyorumki bazi seylere dayanmaya degmiyor. Mutlaka degecek seylerde vardir, ama genelde insan sadece mutlu oldugu sürece ilerliyor, bir yere variyor, birseyler yapabiliyor hayatini güzellestirmek icin. Yok ona dayan, buna dayan, su lafin altinda kal, su lafin üstünden gel derken cok tükeniyoruz. Bazen en iyisi kesip atmak. Tabii kesemeyecek konular var- Ne bileyim, aile, is yeri (maddi anlamda mecbursan), okul (suracikta bitmesine az kaldiysa), ama onlarda bile bazen insan sert olmali bence, kendini soyutlamali, disari karsi nekadari mecbursan öyle veya böyle davranmaya, icinden okadarida uzaklasacaksin o durumlardan..

firste dedi ki...

cok tesekkur ederim yazdıklarınız çok hoş