18 Temmuz 2011 Pazartesi

Uyuyamamak

Uyuyamamakla ilgili kaç tane tivit attım, kaç yazı yazdım ya da kaç cümle kurdum bilmiyorum. 2 günden beri büyük sıkıntıdayım ama yine. Dün gece de uyuyamadım. Öğlen 2 saat kadar bir şey uyudum ve bu gece yine uyuyamıyorum.


Uyuyamamak demek, gözlerin yansa ve batsa bile düşünceleriniz susmadığından bir türlü bilincinizi kaybedememektir. Düşünceler büyürler, büyürler, büyürler. Bazen günlük olayları düşünürken, bir anda en kötü anlarınızı hatırlarsınız. O anlar yine gerçekleşse bu sefer nasıl tepki vereceğinizi, eskisi kadar etkilenip etkilenmeyeceğinizi düşünürsünüz. Takıntı haline gelir düşünmek. Duramazsınız. Sürekli bir şeyler mırıldanır zihniniz.


Uyuyamamak demek, gecenin size kalması demektir aynı zamanda. Mesela ben genelde hep geceleri yazarım. Araya giren yok bölen yok. Telefon pek çalmaz.Nası göründüğünüzün önemi yoktur, çünkü yalnızsınızdır ve yakın saatler içinde kimse sizi arayıp buluşmak görüşmek istemeyecektir. Herkes uyuduğu için, saçma bi nedenden saçma acil bir işiniz çıkmayacaktır falandır filandir. Sessizdir gece, sessizlikten hoşlansanız bile, yine de en ufak seslere dikkat kesilirsiniz. ÜSt kat komşunun ayak seslerine kitlenirsiniz. Evde biri var sanırsınız. Yatağa yatınca kendi sesiniz, yataktan kalkınca gecenin sesi rahatsız eder sizi bu tip uykusuz saat sayısının maximuma ulaştığı zamanlarda.


Uyuyamamak demek, yatakta olduğunuz her saniye boyunca sinirinizin daha çok bozulup, daha çok atarlanmanız demektir. Bu atar öyle bir atardırki, aldığınız uyku hapları işe yaramaz. "Birazdan uykum gelecek" diye kendinizi rahatlatmaya çalışırsınız ama gerilir bedeniniz. Kasılırsınız ve o uyku hiç gelmez.


Uyuyamamak demek, ertesi gün işlerinizin muhtemelen erteleneceği anlamına gelir. Bünye bu eninde sonunda yenilecektir uykuya ama bu muhtemelen, gündüz vaktine denk gelecektir. Mesela ben bu nedenden ötürü 2 haftadır ne spora gidebiliyorum ne de fizik tedaviye. Bunun için kendine daha çok atarlanıyorum. "Yarın böyle olmayacak" demek yetmiyor çünkü yarın da olsa, bir türlü normal insanların düzenine ayak uyduramıyorsunuz.


Mutsuz değilim, aslında çokta mutluyum. Sevdiğim insanla aynı metrekareler içinde olmak bana huzur veriyor. Kafama taktığım ufak problemlerim var tabiki her insan gibi ama, bunların 2 gün uyumamama neden olabilceğini düşünmüyorum. Benki, gündüz vakti bile, "Şu işim bitse, yatağıma yatsam hayal kura kura uyusam" diyen insan, şu anda yataktan ne kadar nefret ettiğimi anlatamam.


Neyse bu kadardı şimdilik. Gidelim Alfonso..

Hiç yorum yok: