16 Ocak 2012 Pazartesi

Optimist

Şirkette işsiz kaldığım nadir zamanların birini yaşamaktayken aklıma takılanları yazabileceğimi fark ettim. Sabah sabah kalktım tivit okuyup ayılayım modundayken, sevgili Twitter ahalisinin birbirine yapmış olduğu, defalarca tekrarlanan aynı şekilde yazılmış iyi dilekleri ve Gunaydınları okurken içim bayıldı. 
Bu kadarı.... samimiyetsiz sadece.

Hayatta hiç bir şey kalıcı olmadığına göre, bir insan devamlı mutlu, iyi niyetli, sempatik olamaz. Olmaya çalışıyorsa işte orda bi sıkıntı var. Gerçek değil o kadar Pollyanna olmak, gerçek değil o kadar optimist olmak.
Hayat sadece iyilikten ve aydınlıktan oluşmuyor. Karanlıkta bu hayata dahil, kötülükte. Nitekim aslında tanımadığımız insanlara sabahın 7.00'sinde sanki bizim için en değerli varlıklarmış gibi "Hayatınızda geçirdiğiniz en güzel hafta olsun heyüüüüüüüü hooobareeeyyy günaydın" mesajları atmanın gerçekten saçma olduğunu düşünüyorum. Gerçek değil çünkü. Yalan dolan. Sabahın 7sinde tivitterdaki takipçilerini düşünecek kadar mutlu olamaz hiç bir insan. Hele bu soğukta.

Şimdi bana kızacak bir sürü insan, "Ne kötülük var bunda?" diyecekler, ama şuanda yalandan hareketlerin çirkinliğinden bahsetmeyeceğim maalesef. Ya bi bırakın kendinizi, bi salın. Diyin ki; "hay s.cıcam bu saatte kalkmanın içine." Bir devamlı iyi olmayın, arada gerçek duygularınızdan bahsedin. İçinizdeki olumsuzlukları dışarı aktardığınızda aslında daha hoş bir mutluluk yaşayacaksınız.

Bu kadar optimist olmaya çalışmayı 2 sebebe bağlıyorum ben;
1) Sanal alemde bile herkes beni sevsin, benle dost olsun
2) Güzel şeyler duymaya ihtiyacım var, bunu bana birilerinin söylemesi için önce benim onlara söylemem lazım.

Bu iki sebep bana şu anda çok çirkin gelmekte. 

Hayatta her şey iki türlü, bir gün mutluysan o kahkahalar da bitiyor. Diğer gün darlanıyorsan, mutsuzsan, korkma o da geçecek. Hiç bir duygu ölene kadar kalmayacak bizimle. Yeter ki, dürüst olalım o duygularımızla ilgili. Yeterki şu salak "İyi şeyler düşün iyi olsun" oyununu oynamayalım. Bazen insan iyi şeyler düşünemeyecek, dileyemeyecek kadar kötü olabilir. Bu normal bir şey. Pesimist olmazsınız hissettiklerinizle ilgili doğru / dürüst konuşunca. O gün biraz olumsuzsunuz diye kimse nefret etmez sizden.

Bilin istedim bunları. Yoksa ben bu gün mutluyum aslında. Ama yarın uyandığımda hepinize küfredebilirim. İnsanım çünkü ben. Kendimi olumlu olmaya kitlemiş bir robot değilim. İyi yanlarımı kabul ettiğim gibi kötü yanlarımı da kabul ediyorum.
İyi günlere hürmetle şükrettiğim gibi kötü günlere de şükrediyorum küfrederek. 
Çünkü en önemlisi iyi / kötü nefes alıyorum. Yaşıyorum. Yaşarken kendimi olduğu gibi kabul ediyorum. Çünkü ben kendimi olduğum gibi kabul etmezsem, kimse etmez.
Bırakın bu yalandan iyiliği şimdi.

Hadi bakalım..


2 yorum:

Adsız dedi ki...

hafiz belki aci gelebilir ama bu sosyal medya denilen bok o kadar gicik bir sey ki insanlar takipilerini dusunmek disinda baska bir sikim yemiyor. beni kac kisi takip ediyor, kac kisi beni retweetledi, kac kisi yazdiklarimi begendi, kac yorum aldim falan filan...

Firste dedi ki...

Ay evet cok sinir bozucu. Tilt oluorum bende bu duruma