2 Nisan 2011 Cumartesi

Hangisi?

Her zaman konuşmak mı iyidir sorunları çözmek için? Yoksa susmakta kurtarabilir mi kaybetmekten korktuklarımızı? Geri dönülmez bir şekilde bitebilir mi o aşk, o tutku? Yoksa içimize attıklarımız mı uzaklaştırır bizi? Hangisi daha iyidir, hangi yolun sonu daha aydınlıktır? El ele yürürken, her şeye rağmen, vazgeçebilir mi insan öylece mücadeleden?

Bazen öyle bir an gelir ki, hissettikleriniz bile düşman olur size. Kendi düşünceleriniz birer birer en büyük kabuslarınıza dönüşür. En güzel rüyalardan, en kötü gerçeklere uyanırsınız bazen. Bir an öncesinde kelebeklerin uçuştuğu, çiçeklerin güzel koktuğu Dünyanız, karanlığa gömülür. Ne yakılan mumlar aydınlatabilir o ağır sisi, ne de siz sihirli bir değnekle gün ışığını geri getirebilirsiniz. En kötüsünün hangisi olduğunu bilmek, kaçmanıza yardım etmez sorunlarınızdan. Susmak, kendi sonunuzun başlangıcıdır. Oysaki siz çoktan, kendinizi bırakıp, O olmuşunuzdur. O'nu yaşatmak için yapabileceğiniz tek şey susmaktır bazen. Bütün kırgınlıkları, bütün oyunları unutmak demektir susmak.

En büyük çaresizliğiniz, ne yapacağınızı, ne söyleyeceğinizi bilmediğinizde yaşadığınızdır. Kendinizi üzmek için, karşınızdakinin en can acıtıcı cümlelerini seçersiniz. Sizinle ilgili söylediği güzel şeyler, yok edemez kafanıza üşüşen umutsuzluğu. Bir balığın oltadan kurtulmaya çalışırken çırpındığı gibi çırpınırsınız. Bütün o düşünceler ve çaresizliğiniz daha çok acıtır sizi. Daha çok batarlar derine. Ve siz o balık kadar şanslı değilsinizdir. Uyanmayacağınız bir uykuya bile yatamazsınız.

Karşınızdaki bir şey yapmanızı, söylemenizi bekler. Onun ihtiyacı olan şey sizin ona vereceğiniz umutlardır. Fakat siz bilemezsiniz tekrardan nasıl mutlu etmeniz gerektiğini. Yanlışın nerde olduğunu, pek göremezsiniz. Siz tek başına yaşamıyorsunuzdur o ilişkiyi ama bütün hatalar ve yükler sizin omuzlarınıza yüklenmiştir. O sizden bekliyordur bütün o duymaya ihtiyacı olan sözleri. O size söz vermiyordur. Yapmayacak diye korktuğunuz için, sizden vazgeçisini görmemek için, hiç bir söz talep etmiyorsunuzdur üstelik.

Hem çok sevdiniz siz, seviliyorsunuz da aslında. Ne aldatıldınız, ne de aldattınız bu sefer. En büyük hatalardan, en küçük kavgaları ederken, hep en ufak ayrıntılar yaralayıp uzaklaştırıyor sizi birbirinizden. Canım cicim ayları geçiyor, gidiyor. Ve siz biliyorsunuzki, eğer bunu da atlatırsanız, eğer kendi kısır döngünüzü kırmayı başarırsanız, vazgeçmeyecek bundan sonra kimse. El ele kalacaksınız, sevginiz ve aşkınız devam ettiği sürece.

Ama şu anda, şu anda sadece umutsuzluğunuz ve çaresizliğinizle savaşıyorsunuz. Bütün sevgi sözcükleri alışkanlıktan değilde, aşktan söylensin istiyorsunuz. Tekrardan. Eskisinden daha gür, eskisinden daha güçlü.

Sonra sesini duyduğunuzda tüm bunlar yok olup gidiyor. Tek taraflı değil hatalar, karşılıklı unutulsun, yeni bir sayfa açılsın, her şey eskisinden daha güzel olsun diye bekliyorsunuz.

Evet şimdilik sadece bekliyorsunuz.

Sonra O geliyor ve siz bir daha yalnız kalmamak istiyorsunuz.

Hiç yorum yok: